Bu yazımızda genel hatlarıyla limited şirketlerden ayrılma şekillerini ve buna ilişkin önemli noktalara değinmeye çalışacağız.

Yeni Ticaret Kanunu ile birlikte limited şirketler ile anonim şirketler arasındaki pek çok ayrım kaldırılmış ve limited şirketlerin kuruluş sermayesinin de az olması bu şirketleri avantajlı bir konuma getirmiştir. Limited şirket ile anonim şirket arasındaki fark temelde, limited şirketin ortaklık yapısının küçük ve ortaklar arasındaki bağların daha kuvvetli olmasıdır. Nitekim bu husus Kanunun 574. Maddesinin birinci fıkrasının  ’’ Ortakların sayısı elliyi aşamaz.’’ Hükmüyle ortak sayısının sınırlandırılması ve limited şirketlerin halka arzının kapatılması gibi yöntemlerle belirginleştirilmiştir. Ortaklar arasındaki ilişkilerin güçlü olması bu ilişkinin bozulduğu durumlarda şirketten ayrılma konusunda da iyice önem kazanacaktır.

Limited şirkette ortaklıktan ayılma, ortaklık devam ederken, ortak ile ortaklık arasındaki ilişkinin sona ermesidir. Ayrılma üç farklı şekilde kendini göstermektedir Bunlar; hisse devri, ortaklıktan çıkma ve ortaklıktan çıkarılmadır. Pek tabii olarak, ortak, payını devrederek veya ayrılma hakkını kullanarak ortaklıktan ayrılabileceği gibi diğer ortaklar tarafından ortaklıktan çıkarılabilecektir. Her üç durumun da temelinde hem şirketin menfaatlerini hem de ortakların bireysel menfaatlerini korumak yatmaktadır. Hisse devri kapsamlı bir işlem olduğundan ayrı bir yazıda ele alınacaktır.

Limited ortaklıktan çıkma, bir ortağın limited ortaklıktan kendi iradesiyle ayrılmasıdır. Ortaklardan herhangi biri, temelde iki yöntemle bu hakkını kullanabilecek ve ortaklıktan ayrılabilecektir. Bunlardan ilki ortağın, ortaklık sözleşmesine dayanarak bu hakkı kullanmasıdır. Diğeri ise ortağın haklı bir sebebi göstererek ortaklıktan çıkmasıdır.

Ortaklık sözleşmesine dayanarak çıkmada, ortak sözleşmede daha öncesinden belirlenmiş olan sebebe dayanmaktadır. Bu sebep/ler ortaklık sözleşmesine kuruluş esnasında konulabileceği gibi pek tabii ortaklık sözleşmesinin değiştirilmesi ile de eklenebilecektir. Bu sebep belirli şartlara bağlanabileceği ve zorlaştırılabileceği gibi herhangi bir sebebe dayanmaksızın serbest bir şekilde de kullanılabilecektir. Örneğin, belli bir yaşa gelinmesi ya da yurt dışına taşınma gibi durumlarda ortakların çıkma hakkını kullanabilmeleri düzenlenebilecektir. Ortaklar kendilerine tanınan bu hakkı, ortaklığa yapacakları bir bildirimle veya dava yoluyla kullanabileceklerdir.

Haklı sebebe dayanarak ortaklıktan çıkma ise yalnızca dava yoluyla kullanılabilecektir. Bu hak sözleşmede herhangi bir belirleme olmasa da ortağın kullanabileceği, yalnızca ortak olmanın getirdiği bir haktır. Haklı sebebin ne olduğuna ilişkin kanunda bir belirleme yoktur. Bu durum yargı kararlarına bakılarak belirlenecektir. Ancak genel anlamda haklı sebep, ortaklık ilişkisinin devamını olanaksız kılan sebeplerdir. Bu sebepler ortaklığın işlerinden ya da ortaklar arası kişisel ilişkilerden kaynaklı olabilir. Örneğin diğer ortaklar ve yakınlarına karşı haksız fiilde bulunmak, şirket faaliyetinin tamamen durmuş olması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar olabilecektir.

Limited ortaklıktan çıkarma ise bir ortağın iradesi dışında ortaklık sıfatının elinden alınmasıdır. Ortaklıktan çıkarma kanunda iki yolla düzenlenmiştir. Burada da çıkmaya benzer bir durum söz konusudur. Ortak sözleşmede yazılı olan bir sebebe dayanarak çıkarılabileceği gibi haklı bir sebebe dayanarak da çıkarılabilecektir.

Her iki durumda da ortak, ortaklar kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılabilir. Ancak burada önemli olan çıkarmanın mutlaka keyfilikten uzak ve somut bir sebebe dayanması gerektiğidir. Bu sebepler ortaklarca serbestçe belirlenebilecektir. Bu konuda kanunda öngörülen bir sınırlama bulunmamaktadır. Örnek olarak belirli bir sürenin dolması gösterilebilir. Bu karara karşı, hakkında çıkarma kararı alınan ortak, kararın kendisine tebliğinden itibaren 3 ay içerisinde iptal davası açabilecektir. Söz konusu haklı sebep çıkarılacak ortağın sahsında veya davranışında ortaya çıkan sebeplerle ortaklık amacına ulaşmasını olanaksız kılıyor veya bu sebepler ortaklıkta kalmasını diğer ortaklar bakımından katlanılmaz kılıyorsa haklı sebep varlığı kabul edilir. Örneğin rekabet yasağına aykırılık, şirket işlerini aksatma, ortağın diğer ortakların imzalarını taklit ederek sermaye artırımına gitmesi, ortağın davranışlarının karşılıklı güveni ortadan kaldıracak nitelikte olması, ortağın esas sermaye borcunu ödemede temerrüdü gibi durumlar haklı neden kabul edilebilecektir.

İki kişilik ortaklıklarda ise bir ortak tek başına ortaklar kurulu kararı alamayacağı için ortak nasıl diğer ortağın çıkarılmasını nasıl sağlayacaktır?

Peki, ayrılma sonucunda ortağın ortaklık menfaatleri ne olacaktır? Ortağın limited ortaklıktan ayrılması(çıkma ve çıkarılma her iki durumda da) en önemli sonuç ortağın ayrılma akçesidir. Ayrılma akçesi şirketten ayrılan ortağın sahip olduğu esas sermaye payına karşılık olarak alacağı belirli tutardaki ekonomik alacak hakkıdır. Bu nedenle ayrılma akçesi rehnedilebilir, haczedilebilir, devredilebilir.

Peki bu alacak hakkının tutarı ne olacaktır? Ayrılan şirket ortağının esas sermaye payının gerçek değeri üzerinden hesaplanmaktadır. Kanunda esas sermaye payının tanımı yapılmamakla birlikte bu alacak “bilanço değeri” dikkate alınarak belirlenecektir. Ancak ortaklar bu değerin esas sermaye payının tamamı üzerinden hesaplanacağını da kararlaştırabilirler. Uygulamada ayrılma akçesinin miktarının belirlenmesi hususunda çoğunlukla uyuşmazlık yaşanmakta ve konu yargıya taşınmaktadır.

Özetle, limited şirket ortakları arasındaki güçlü bağ, zaman zaman yaşanan uyuşmazlıklar ve huzursuzluklar nedeniyle şiddetli ayrılıklara da yol açabilmektedir. Böyle durumların önceden kontrol altına alınması ancak esas sözleşmenin matbu metinlerle değil ayrıntılı bir biçimde kaleme alınması ile olabilecektir. Bu durumda uyuşmazlıklar daha kolay, zararsız ve az maliyetle aşılabilecektir.